Külkedisi ve Sihirli Terlikler Masalı: Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan güzel ve sevimli bir kız çocuğu varmış. Adı Ella'ydı. Ella, annesi ve babasıyla mutlu bir hayat sürerken, ne yazık ki bir gün annesini kaybetmişti. Babası, Ella'yı çok seven iyi bir adamdı, ancak yalnızca birkaç yıl sonra yeniden evlendi. Yeni üvey annesi, Ella'dan nefret ediyormuşçasına davranıyordu. Üvey annesi ve onun iki kötü kızı, Ella'yı aşağılamak ve zorbalık yapmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Günler geçtikçe, Ella'nın hayali her zaman dans etmekti. Ancak üvey annesi ve kızları, onun bu hayalini sürekli olarak mahvetmeye çalışıyorlardı. Ella, üzgün hissetmesine rağmen asla umudunu kaybetmedi.
Bir gün, köyde büyük bir balo düzenleneceği haberi yayıldı. Balo sarayda yapılacak ve tüm genç kızlar davetli olacaktı. Ella da bu haberi duyduğunda içten içe mutlu oldu. Ancak üvey annesi ve kızları, onun baloya katılmasını engellemek için ellerinden geleni yapacaklarından emindi.
Balodan önce, Ella üzgün bir şekilde bahçede oturuyordu. Birden ortaya yaşlı bir kadın çıktı. Kadın, Ella'ya yaklaşarak, "Merhaba sevgili Ella, neden üzgünsün?" diye sordu.
Ella şaşırmış bir şekilde cevap verdi, "Merhaba, benimle nasıl tanıştınız? Ben Külkedisi."
Yaşlı kadın gülümsedi ve dedi ki, "Ben peri anneyim ve senin dileklerini gerçekleştirebilirim. Sana dans edebileceğin özel bir gece yaşatmak istiyorum." Ardından, sihirli terliklerle dolu bir kutu çıkardı.
Ella heyecanla kutuyu açtı ve içindeki sihirli terlikleri gördü. Peri anneye minnettarlıkla baktı ve ona sarıldı.
Peri anne, "Bu sihirli terlikler sayesinde baloya gidebilirsin, ama unutma, saat gece yarısına vurduğunda terliklerin eski haline dönecek. O zamana kadar balodan ayrılmalısın" dedi.
Ella, peri annenin sözlerini dikkate aldı ve balo gecesi geldiğinde sihirli terlikleri giydi. Terlikler o kadar güzeldi ki, ışıldayan pırıltılar saçıyorlardı. Ella, kendi güzellikleriyle olduğu gibi kabul edildiğinde ne kadar mutlu hissettiğini anlamıştı.
Saraya varan Ella, içeri girdiğinde tüm dikkatleri üzerine topladı. Herkes, Külkedisi'nin kim olduğunu merak ediyordu. Ella, prensle dans etmek için sıraya girdi ve birbirinden güzel danslar sergiledi.
Ancak gece yarısına yaklaşırken Ella, peri annenin uyarısı aklına geldi. Birdenbire saat gece yarısını vurduğunda, Ella hızla saraydan çıkmak zorunda kaldı. Sihirli terlikler kayboldu ve yerine eski yıpranmış terlikler geri geldi.
Ella balodan kaçarken, prens onun peşinden gelmeye çalıştı. Ancak Ella, saraya yetişmeden önce prensin gözünden kayboldu. Prens, sarayın önünde yalnızca eski terliklerini bulabildi.
Bundan sonra Ella,Bundan sonra Ella, üzgün bir şekilde terliklerini alarak eve döndü. Üvey annesi ve kızları onu bekliyordu, ancak Ella'nın kalbindeki umut hiç sönmüyordu.
Ertesi gün, köyde duyulmayacak kadar güzel bir müzik sesi yankılanmaya başladı. Herkes bu melodinin kaynağını merak etti. Ses, Ella'nın evinden geliyordu. Ona yaklaşarak içeri giren insanlar, Ella'yı dans ederken gördüler.
Ella, peri annenin sihirli terlikleri olmadan da dans edebilmesi için ona başka bir hediye verdiğini fark etti. Artık her adımında zarafet ve büyü vardı. Üvey annesi ve kızlarının şok olduğunu gören Ella, içten bir gülümsemeyle dansına devam etti.
Haber hızla tüm köye yayıldı ve prens de bu olayı duydu. O geceki baloda dans ettiği gizemli kızı bulmak için köye geldi. Prens, Ella'yı görür görmez, onun zarafetini ve güzelliğini hatırladı.
Prens, Ella'ya doğru yaklaştı ve onunla dans etmek istediğini söyledi. Ella, prensin hâlâ kendisini hatırladığını öğrendiğinde mutluluktan havalara uçtu. İkisi birlikte dans etti ve birbirlerine aşık oldular.
Ella'nın üvey annesi ve kızları, onun artık prenses olduğunu ve prensin sevgisini kazandığını görünce şaşırdılar. Çünkü Ella'nın güzelliği içtenlikle gelen bir güzellikti ve sihirli terliklerin sadece dışarıdan verdiği bir ışıltı değildi.
Prens ve Ella, evlenmeye karar verdiler ve mutlu bir şekilde yaşadılar. Ella'nın hayalleri gerçek olmuştu. Artık dans etmek için engelleri yoktu ve prensin sevgisiyle her zaman güvende hissetti.
Köy halkı, Ella'nın hikayesini masal gibi anlatır oldu. Külkedisi'nin destansı macerası, insanlara umudu ve iç güzelliklerinin önemini hatırlattı.
Ve Ella, sihirli terlikleri ya da başka bir sihirli nesne olmadan bile, hayatının kendi masalını yazdığını ve mutlu sona ulaştığını biliyordu. Sonra, Ella ile Prens, peri annenin yardımıyla köyde düzenlenen büyük bir baloya katıldı ve tüm insanlar onları büyük bir coşkuyla karşıladı.
Masalın sonu, "Ve orada, dans eden Külkedisi ve prensinin hikayesi sonsuza dek mutlu yaşadılar" cümlesiyle noktalandı.
Yorumlar (3)